66 verbs in Turkish

vermek

| to give | Sana kitap veriyorum.

söylemek

| to say | Doğruyu söylüyorum.

düşünmek

| to think | Seni düşünüyorum.

ağlamak

| to cry | Filmde ağladım.

sormak

| to ask | Soru sorabilir miyim?

cevaplamak

| to answer | Soruyu cevaplıyorum.

tanımak

| to know (a person) | Onu tanıyorum.

tanıtmak

to introduce | Seni tanıtayım.

taşımak |

to carry | Bu çantayı taşıyorum.

koşmak |

to run | Her sabah koşarım.

yüzmek

| to swim | Denizde yüzüyorum.

binmek

| to ride/get on | Otobüse biniyorum.

inmek

| to get off | Durakta iniyorum.

çalıştırmak

| to operate | Makineyi çalıştır.

göstermek

| to show | Sana bir şey göstereceğim.

giyinmek

| to get dressed | Giyiniyorum.

soyunmak

| to undress | Soyunuyorum.

bulmak

| to find | Anahtarımı buldum.

kaybetmek

| to lose | Cüzdanımı kaybettim.

durmak

| a stop | Otobüs durdu.

duymak

| to hear | Müzik duyuyorum.

dinlemek

| to listen | Müzik dinliyorum

uyumak

| to sleep | Saat 10’da uyuyorum.

kalkmak .

| to get up | Sabah kalkıyorum

beklemek

| to wait | Burada bekle.

açmak

| to open | Kapıyı aç.

kapatmak

| to close | Lütfen pencereyi kapat.

oturmak

| to sit | Masada oturuyorum.

yaşamak

| to live | İstanbul’da yaşıyorum.

çalışmak

| to work | Ofiste çalışıyorum.

Koşmak

/ to run

yapmak

| to do/make | Bugün yemek yapıyorum.

koymak

- to put

gitmek

| to go | Okula gidiyorum.

kullanmak

| to use | Kitap okuyorum ve kalem kullanıyorum.

gelmek

| to come | Eve gel!

hatirlamak

| to remember | Geçmişi hatırlıyorum.

yemek

| to eat | Pilav yiyorum.

yolculuk etmek

| to travel | Seyahat etmeyi seviyorum.

içmek

| to drink | Su içiyorum.

izlemek

| to watch | Film izlemeyi seviyorum.

konuşmak

| to speak | Türkçe konuşuyorum.

yikamak

 to wash  Arabayı yıkıyorum.

sevmek

| to love/like | Kahveyi seviyorum.

telefon etmek

| to make a phone call | Birine telefon ediyorum.

istemek

| to want | Bir kahve istiyorum.

duş almak

| to take a shower | Duş alıyorum.

bilmek

| to know | Biliyorum ama unuttum.

fircalamak

| to brush | Dişlerimi fırçalıyorum.

anlamak

| to understand | Anlamıyorum.

uyunmak

to wake up

öğrenmek

to learn | Türkçe öğreniyorum.

hissetmek

to feel | Duygularımı hissediyorum.

okumak

| to read | Kitap okuyorum.

cizmek

to Draw

yazmak

| to write | Mesaj yazıyorum.

varmak

to arrive

görmek

| to see | Seni görüyorum.

sormak

to ask

planlamak

to make plans

aciklamak

to explain

kapatmak

to close

donmek

to return

uyumak

to sleep

yemek pishirmek

to cook food

olmek

to die