ing 4

Abduction

adam kaçırma

access

erişmek, ulaşmak

act

hareket etmek, rol almak, davranmak

advent

gelme, ortaya çıkma

alienation

yabancılaştırma

amplify

genişletmek; yükseltmek, güçlendirmek

apparatus

alet, aygıt, cihaz

arrogant

kibirli,kendini beğenmiş

attempt

girişimde bulunmak

awkward

beceriksiz, biçimsiz

befriend

Dostça davranmak

blazing

alevlenme

brightly

parlak bir şekilde, zekice

capitulate

teslim olmak, silahları bırakmak

censor

sansür

citizen

vatandaş, yurttaş

cohesion

uyumluluk

commute

ev ile iş arasında gidip gelmek

compromise

uzlaşmak

confidential

gizli, mahrem

consolidate

sağlamlaştırmak

contrive

icat etmek, yaratmak, başarmak

create

Oluşturmak, yaratmak

customary

geleneksel

deduct

çıkarmak, azaltmak

demand

Talep etmek, gerektirmek

desirable

arzu edilir, istendik

deviation

sapma, ayrılma

disbelief

inançsızlık

disorder

bozukluk

distrust

güvenmemek

durable

dayanıklı,sağlam

eliminate

ortadan kaldırmak

encounter

karşılaşmak, rastlamak

enterprise

işletme,şirket

erroneously

hatalı bir şekilde

eventually

sonunda, nihayetinde

executive

yetkili, yürütücü

extend

uzatmak, genişletmek

falter

tereddüt etmek

filter

süzgeç

foremost

en önde gelen

fringe

kahkül

genuinely

gerçekten

graze

sıyırmak

harness

1. koşum takımı vurmak, dizginlemek; 2. koşum takımı

hint

ima etmek

hurriedly

alel acele

imperative

mecburi, zorunlu

inadvertent

elde olmaksızın fakat tedbirsizce ve pot kırarak

indicator

gösterge, sinyal

inform

bilgi vermek

insignificant

(1) ehemmiyetsiz, önemsiz (2) anlamsız, manasız

interfere

müdahale etmek

Invalidate

çürütmek, geçersiz kılmak

jointly

ortaklaşa, birlikte

leak

sızıntı

literacy

okur yazarlık

major

büyük

matter

madde

mighty

güçlü, kuvvetli

modest

alçak gönüllü

myriad

çok büyük sayıda

notably

özellikle, bilhassa

obstruct

engellemek, tıkanmak

opposite

karşı, zıt

outskirts

kenar mahalleler

participant

katılımcı, iştirakçi

permanent

kalıcı, sürekli

pirate

korsan

pose

ortaya çıkarmak, poz vermek

predominant

baskın,en etkili

prior

önceki

promote

desteklemek

pupil

öğrenci,gözbebeği

randomly

rastgele, gelişigüzel

recognize

tanımak, fark etmek

regulation

düzenleme, mevzuat

render

hale getirmek

resist

karşı koymak, direnmek

revere

saymak, saygı göstermek

rotten

bozuk,çürümüş

savage

vahşi, şiddetli

segregate

ayırmak, ayrı tutmak, ayrım yapmak, ırkçılık yapmak,

shipment

nakliyat, sevkiyat

slippery

kaygan, kaypak

specific

Belli özel

startle

(1) korkutmak, ürkütmek (2) şaşırtmak, affalatmak

strengthen

güçlendirmek

subtle

Hemen göze çarpmayan, güç algılanan

surpass

üstün olmak, geride bırakmak, üstün olmak

synonymous

eş anlamlı

terrain

arazi, bölge

trace

iz, izini sürmek

trifling

önemsiz, ufak tefek

undoubtedly

hiç şüphesiz

utilize

kullanmak, yararlanmak

venomous

kin dolu, zehirli, zarar verici

vivid

canlı, parlak

wildlife

vahşi yaşam