1/155
Name | Mastery | Learn | Test | Matching | Spaced |
---|
No study sessions yet.
vital
hayati, çok önemli
imperative
mecburi, zorunlu
paramount
son derece önemli
obligatory
zorunlu, mecburi
compulsory
zorunlu, mecburi
enforce
uygulamak, zorla yaptırmak
odd
garip
bizarre
tuhaf
peculiar
tuhaf, acayip (= odd, weird, strange)
outstanding
Göze çarpan,olağanüstü
abundant
bol, bereketli
ample
Çok, bol, yeterli
considerable
Önemli Hatırı sayılır derecede, kayda değer
substantial
önemli
plenty
bolca, çok
numerous
çok sayıda
meager
az miktarda, kıt
scarce
nadir, kıt, az
short of
eksik, -den yoksun
concise
kısa ve öz
cease
sona erdirmek, durdurmak
halt
durmak, durdurmak
terminate
sonlandırmak
initiate
başlatmak, ön ayak olmak
originate from
Kökenden gelmek, -den kaynaklanmak
debate
tartışmak
bargain
pazarlık etmek
concur
aynı fikirde olmak
consent
onaylama (1) razı olmak (2) izin,rıza (= permission)
come to terms with sth
Anlaşmaya varmak, uzlaşmakü
prosperity
refah, zenginlik
persue
sürdürmek, takip etmek
pursuit of
kovalama, takip, arayış
immense
devasa, kocaman
gigantic
çok büyük, devasa (giant = dev)
vast
Büyük, geniş
overwhelming
ezici büyüklükte, karşı konulamaz
profound
derin,şiddetli
distinct
farklı
apparent
bariz, açık
gleaming
ışıltılı, parıldayan
vibrant
canlı, hareketli
invaluable
paha biçilmez, çok değerli
comprehend
anlamak, kavramak
find out
bulup çıkarmak
reveal
açığa çıkarmak
put forward
öne sürmek, ileri sürmek
decline
azalmak
turn down
geri çevirmek, reddetmek
depict
Çizmek, betimlemek
Sheed light on sth
Bilgi yaymak, bilgi saçmak
fullfill
yerine getirmek, karşılamak
sort out
sınıflandırmak, problemi çözmek
precious
değerli, kıymetli
viable
uygulanabilir, yapılabilir
lucrative
karlı, kazançlı
competent
yetenekli, yetkin, yeterli
likely
muhtemel, olası
laible to
Yatkın
On the bring of/ on the edge of
-ın eşiğinde
be about to
olmak üzere, nın eşiğinde
indifferent
Duyarsız,kayıtsız,umursamaz
impartial
tarafsız, yansız
impress
etkilemek, hayran bırakmak
appeal
cezbetmek, başvuruda bulunmak
inspire
ilham vermek
induce
teşvik etmek, ikna etmek
overlook
Gözden kaçırmak, atlamak
neglect
ihmal etmek
count on
güvenmek, bel bağlamak
rely on
güvenmek
make use of sth
faydalanmak, yararlanmak
ruin
mahvetmek, bozmak
frustrated at sth
hayal kırıklığına uğramış
invincible
yenilmez, galip gelinemez
Unbeatable
yenilmez-Rakipsiz
belligerent
savaşçı, kavgacı
cautious
dikkatli, tedbirli
meticulous
titiz, dikkatli
eminent
seçkin, ünlü
distinctive
farklı , ayırt edici
illustrious
ünlü, meşhur, tanınmış
sceptic
şüpheci, kuşkucu
settle
Yerleşmek, halletmek
decisive
kararlı
disrupt
bozmak
impair
zarar vermek, bozmak
spoil
bozmak, şımartmak
devastate
yıkmak, tahrip etmek
interrupt
sözünü kesmek, araya girmek
mess up
berbat etmek, yüzüne gözüne bulaştırmak
reign
hüküm sürmek, saltanat
emerge
ortaya çıkmak
arise from
Ortaya çıkmak, -den kaynaklanmak
disclose
Açıklamak, açığa çıkarmak
break out of
kaçmak, firar etmek (patlak vermek)
engender
neden olmak, meydana getirmek
reside
ikamet etmek
endure
dayanmak, katlanmak
confront
yüzleşmek