İngilizce

Accummodation

kalacak yer

applied for

başvurmak

attitude

tavır

behavior

davranış, tutum

candidate

aday

colleague

meslektaş, iş arkadaşı

concerne

endişe

conclude

sonuçlandırmak (v)

Conclusion

sonuç (n)

contrast

zıt, aksine

definite

kesin

despite

-e rağmen

disaster

felaket

during

sırasında

encourage

cesaretlendirmek, teşvik etmek

Exemplification

örnekleme

expose

maruz kalmak

flat

düz

get along well

iyi geçinmek

gossip

dedikodu

impress

etkilemek

in charge of

sorumlu

insist

ısrar etmek

insurance

sigorta

interview

görüşme

invade

istila etmek

invasion

istila

journalist

gazeteci

journey

seyahat

keen on

meraklı, düşkün

knock over

düşürmek

likeability

Sevilebilirlik

might

belki ; olabilir

minced meat

kıyma

obser

Gözlemlemek

Observation

gözlem (n)

persude

İkna etmek

plesant

hoş

portable

portatif, taşınabilir

profit

kâr

properly

düzgün bir şekilde

purpose

Amaç

Qualifaction

nitelik

reach

ulaşmak

reveal

ortaya çıkarmak

sedentary

hareketsiz, sabit

sincere

samimi, içten

spread

yaymak, yayılmak

towards

-e doğru, -e karşı

vital

hayati, çok önemli