ingilizce friend ship

occupied

meşgul

give an explanation

açıklama yapmak

have an excuse

mazereti olmak.

reply

cevaplamak

response

cevap

count on

güvenmek

do duties on time

sorumluluklarını zamanında yerine getirmek.

mate

arkadaş; yakın dost

get on well with sb

birisiyle iyi geçinmek

rely on

güvenmek

have/share similar interest

ortak ilgi alanlarına sahip olmak

buddy

arkadaş

trust

birine güvenmek, desteklemek

have things in common

ortak özellikleri olmak

halpmate

yardımcı arkadaş

patience

sabır

relationship

ilişki

share/tell secrets

gizli bilgileri veya sır paylaşmak

share feelings

duygularını paylaşmak

unconditional love

koşulsuz sevgi,