phrasal verbs 1

account for

karşılamak, -e denk gelmek, açıklama getirmek

act out

davranışlarla göstermek

add up to

toplayarak hesaplamak

answer back

kaba bir şekilde karşılık vermek

ask after

hal hatır sormak

ask out

birisini dışarıya, yemeğe davet etmek

ask for

biriyle görüşmeyi talep etmek

back up

desteklemek, arkasında olmak

be taken abeck

şaşırmak

be taken with

hoşlanmak, etkilenmek

be taken in

aldatılmak, kandırılmak

beat up

dövmek, hırpalamak

blow up

havaya uçurmak, patlamak, şişirmek, öfkelenmek

blow out

üfleyip söndürmek

break away

kaçıp kurtulmak

break down

bozulmak, çalışmaz hale gelmek, ruhen çökmek

break in

zorla girmek

break into

hırsızlık amacıyla bir yere girmek

break off

ilişkiyi kesmek, sona ermek

break out

çıkmak, patlak vermek (savaş, yangın, salgın vb.)

break out of

kaçmak, firar etmek

break up

sona ermek, bir ilişkiyi bitirmek

bring about

neden olmak, yol açmak

bring back

geri getirmek, hatırlatmak

bring down

yönetimi düşürmek, azaltmak

bring out

ortaya çıkarmak, göstermek, piyasaya çıkarmak

bring up

çocuk yetiştirmek, gündeme getirmek