IELTS

sugarcoat

iyiymiş gibi davranmak

consistently

sürekli şekilde

gradually

git gide

steadily

istikrarlı

restrict

kısıtlamak

overlooked

gözden kaçmış

sewed

dikili

garment

clothes

convenient

uygun

string

sıkı

beneath

altında

appointment

randevu

manner

tutum

onsite

yerinde

significant

essential

aspect

factor

progression

development

nation

country

devastating impact on

yıkıcı etki

phase

aşama

exposure to

maruz kalmak

underlying cause

altta yatan sebep

currency

para

violation of

ihlal

conduct

yönetmek

evaluate

değerlendirmek

distinction

ayrım

root

kök

cope

başa çıkmak

accelerated

hızlandırılmış

facilitate

kolaylaştırmak - enable

simultaneously

eş zamanlı olarak

poses a thread

tehdit oluşturmak

fragmented

parçalanmış

segmented

divided

exacerbate

kötüleştirmek

mitigate

hafifletmek

formidable

zorlu

comprehensive

kapsayıcı

anticipate

ummak

spark debate

tartışma başlatmak

implementation

uygulama

regarding

about

surpass

aşmak

even

hatta

replace

yerini almak

profound

önemli

impact

etki

widespread

yaygın

dependence

bağımlılık

enhance

artırtmak

diversity

çeşitlilik

contribute to

katkıda bulunmak

steadily increasing

sürekli artan

perceive

kavramak

advancement

ilerlemeler

increasingly

gitgide artarak

priotirize

öncelik vermek

absence

yokluk

accurancy

kesinlik

adjust

ayarlamak

admiration

takdir

abolish

iptal etmek

alter

değiştirmek

utilizing

kullanarak

monument

anıt

deceased

ölen

reign

hükümdarlık

conceive

tasarlamak

attribute

bağlanmak

incline

eğim

involve - include

dahil etmek

beneath

altında

dumped

terk edilmiş

precautions

önlem

intricate

karmaşık

carve

oymak

excavate

kazı

reluctant

isteksiz

accounted

hesaplandı

contradicted

çelişkili

conclude

sonuçlandırmak

competent

yetenekli

comprehend

amlamak

carry on

continue

divergence

ayrışma

get up

leaving the bed

get on

anlaşmak

colleague

work friends

break up

ayrılmak

lead to

neden olmak

maintain

sürdürmek

make it difficult to do smt

bir şeyi yapmayı zorlaştırmak

access information

bilgiye ulaşmak

fundamentally

kökten

transform

dönüşmek

adverse

olumsuz

set up

ayarlamak , arrange

put off

ertelemek - delay - postpone