1/133
Looks like no tags are added yet.
Name | Mastery | Learn | Test | Matching | Spaced |
---|
No study sessions yet.
case
Durum, vaka, dava, kasa, mesele, görüş, olay
imagine
hayal etmek, imgelemek; düşünmek, sanmak
investigate
araştırmak, soruşturmak, incelemek,
despondency
ümitsizlik, moral bozukluğu, bunalım
suffering
ızdırap, eziyet, dert, acı, keder
ail
hasta olmak, rahatsız olmak, sarımsak
harm
yaralamak, zarar vermek, hasar, kötü etmek
provision
karşılık, tedarik, hüküm, koşul, temin, sağlama
alleged
iddia edilen, sözde
miraculous
mucizevi, garip, doğaüstü,
wisdom
bilgelik, akıllıca düşünme yeteneği
wise
akıllı, bilge, tecrübeli
provisions
erzak, malzeme
dent
göçük, ezik, vuruk, çukur
cheer up
neşelenmek
excited
heycanlı, telaşlı
equivalent
eşdeğer, muadil, karşılık, eşit,
preconceived
önyargılı, eski, peşin hükümlü, yerleşmiş(fikir)
defamation
hakaret, karalama, iftira, aşağılama
break down
bozulmak, bölmek, yıkılmak
pant
nefes nefese kalmak, solumak,
fabric
kumaş, doku, yapı
indifference
ilgisizlik, umursamazlık, kayıtsızlık
get along with
geçinmek, anlaşmak
Phd
doktora
charity
hayır severlik, hayır işi, sadaka
perspire
terlemek, ter dökmek
unavoidable
kaçınılmaz, önlenemez
bracelet
bilezik, kelepçe
annulment
iptal, kaldırma,
back out
vazcgeçmek, caymak, sözünden dönmek, anlaşmayı bozmak
hack
kesmek, darbe
depend on
güvenmek, bel bağlamak, bağlı olmak
buzz
vızıltı, vızıldamak, uğultu, uğuldamak
manual
elle yapılan, kitapçık, el kitabı, kılavuz
persistant
inatçı, ısrarcı
tear up
yırtıp atmak, yırtmak, kökünden sökmek
provide
sağlamak, temin etmek, karşılamak
immoral
ahlaksız
wallop
sertçe vurmak, dayak
though
gerçi, yine de, bununla birlikte, rağmen
thought
düşünce, fikir
through
başından sonuna kadar, doğru, boyunca, aracılığıyla
cooperative
iş birliği yapan, ortak
uncooperative
iş birliği yapmayan
convinced
ikna edilmiş, emin, inanmış
civilization
uygarlık, medeniyet
inevitable
kaçınılmaz
transaction
işlem
concerning
ilişkin, ilgilenen, endişe verici
deception
aldatma, aldatmaca
pretend
yapar gibi görünmek, numara yapmak
clueless
cahil, bilgisiz, habersiz
not quite
pek sayılmaz
prowess
beceri, hüner
delinquent
çocuk şuçlu
mutual
ortak, karşılıklı
ınhale
soluk almak, solumak
exhale
soluk vermek, nefes vermek
sampled
örneklenmiş
sample
örnek
finest
en güzel, en iyisi, en iyi kalite
incense
tütsü
glorious
mükemmel, muhteşem, şanlı
heady
kafa yapan, çarpan
establish
kurmak, belirlemek, tespit etmke
establishment
kuruluş, kurum, tesis
malfunction
arıza
dismantling
sökme, dağılma, parçalara ayırma
attitude
tutum, tavır, yaklaşım
evidence
kanıt, delil, bulgu
related
bağlantılı, ilişkin, ilgili
accusation
suçlama
apostasy
döneklik
conspiracy
komplo
sedition
fesatçılı, ayaklanma
dawn
şafak
intimidation
korkutma, yıldırma
persuasion
ikna etme, inandırma
inauguration
açılış, göreve başlama töreni
splendid
muthiş, mükemmel, olağanüstü
opportunity
fırsat, imkan, olanak
observer
gözlemci
impartial
tarafsız
introduce
tanıtmak, tanıştırmak
fussing
telaşlanmak
mourn
yas tutmak
mote
zerrecik, tanecik, parçacık
tranquility
huzur
stillness
sessizlik, durgunluk
solely
sadece, yalnızca
undue
lüzumsuz, aşırı
impertinence
saygısızlık, terbiyesizlik
inquisitive
meraklı
brittle
kırılgan
relentless
acımasız
intimate
samimi,yakın(ilişki)
reassuring
güven verici
rebelling
isyankar
quake
deprem, sarsıntı