Turkish Vocab 2

yarasa

bat

ihtiyarlık

old age

bilmek

to appreciate

tıraş olmak

to shave

şaşırtmaca

surprise

harçlık

money

satmak

to buy

öpmek

to kiss

tedavi

treatment

semt

district

keşfetmek

to discover

kaçırmak

to kidnap

güldürmek

to make laugh

piyango

lottery

beslemek

to bring up

gezegen

planet

nem

humidity

sunucu

presenter

üşütmek

to catch a cold

şaşırmak

to be shocked

patlıcan

aubergine

al

red

sır

secret

yırtık

ripped

yitirmek

to lose

davranmak

to behave

düşmek

to fall

mazeret

excuse

tas

bowl

mal

horseshoe

maaş

wage

kurbiye

cookie

buz

ice

manken

model

tilki

fox

güreş

wrestling

çamaşır makinesi

washing machine

taramak

to groom

toplantı

meeting

etkinlik

event

ilişkiler

relations

paylaştırmak

to share

çığlık

scream

bataklık

swamp

çamur

mud

zatürre

pneumonia

sahne

scene

ünlü

famous

icat etmek

to invent

çalı

stick

kızartmak

to fry

doğramak

to chop

haşlamak

to boil

karıştırmak

to stir

rendelemek

to grate

eritmek

to melt

dökmek

to pour

eklemek

to add

kibar

kind

dürüst

honest

kapak

cover

esmer

dark

vahşi

wild

bıyık

moustache

kader

destiny

gururlu

proud

kurnaz

sly

öğretim üyesi

lecturer

sakatlanmak

to get injured

tırmanış

climber

kurtarma

salvation

dernek

association

takım

team

yayımlamak

to publish

uyku bozukluğu

sleeping disorder

kol

arm

işitme

hearing

denmek

to try

saklambaç

hide and seek

yazık

unfortunate

küçümsemek

to look down on

karmaşık

complicated

soyut

abstract

aykırı

contradictary

macera

adventure

hevesli

enthusiastic

uysal

laid back

rekabet

rivalry

gönüllü

volunteer

çözüm

solution

bulmak

to find

alıngan

squeamish

menekşe

violet

kıskanmak

to be jealous

fısıldamak

to whisper

sıkılmak

to be bored

olta

fishing rod

imza

fishing rod

maymun

monkey