DSAT Türkçe

Accelerator

hızlandırıcı

Abrupt

ani, beklenmedik

Accommodate

barındırmak, yer sağlamak

Acquired

Sonradan elde edilmiş, edinilen

acquisition

edinim, kazanç

Adept

becerikli, uzman

Adhere

yapışmak, bağlı kalmak

Advocacy

savunma, destekleme

Aerial

anten, hava ile ilgili

Aggravate

kötüleştirmek, şiddetlendirmek, kızdırmak

Alleviate

hafifletmek, azaltmak

Align

hizalamak

Align with

desteklemek,anlaşmak

Ambivalence

kararsızlık, duygu karmaşası

Annotate

not eklemek

anon

hemen, yakında

anticipating

beklemek, ummak, sezmek

appropriate

uygun, yerinde

approximate

yaklaşık olarak, yaklaşık

attribute

Özellik; dayandırmak, bağlamak

authenticity

gerçeklik, güvenilirlik

advance

ilerlemek, gelişmek

adversary

düşman, rakip

appreciate

takdir etmek

assert

ileri sürmek, iddia etmek

assume

farzetmek, varsayma; üstlenmek

atypical

tipik olmayan, değişik, alışılmamış

austerity

tasarruf; sertlik, haşinlik

authentic

özgün, gerçek

aberration

sapma, anormallik, sapkınlık

abeyance

beklemede, askıya alma

abstemious

kanaatkâr, az ile yetinen, çok yemek içmekten çekinen

abstruse

anlaşılması zor,

accolade

ödül, övgü, onurlandırma

acerbic

iğneleyici (konuşma), kaba

acrimonious

huysuz,sert,hırçın

acuity

keskinlik(görme,işitme)

acute**

şiddetli, güçlü(acı, kriz)

adjunct

ek, ilave, yardımcı görevde olan

admonish

uyarmak, azarlamak

adroit

usta, becerikli

adulation

aşırı övgü, pohpohlama

adulterate

içine yabancı madde katmak, saf olmayan hale getirmek

advocate

savunmak, desteklemek

aesthete

güzel sanatlara düşkün

aggrandize

büyütmek, yüceltmek(abartma)

alacrity

isteklilik, heves

altruistic

fedakar, başkalarını düşünen

ambulatory

ayakta tedavi edilen,

ameliorate

iyileştirmek, düzeltmek

amiable

sevimli, cana yakın

amorphous

biçimsiz, şekilsiz

animate

canlandırmak, hayat vermek

antediluvian

eski kafalı, çok eski

apathy

ilgisizlik, umursamazlık

aperture

delik, aralık

apocryphal

Sahte, uyduruk

apotheosis

tanrılaştırma, en zirve nokta

appease

yatıştırmak, sakinleştirmek

approbatory

onaylayıcı, tasvip edici

arable

verimli, tarıma elverişli

ascetic

dünya zevklerinden elini çekmiş, münzevi

assuage

yatıştırmak, hafifletmek

atrophy

körelme, zayıflama (beden ve genel)

audacity

cesaret, cüret, küstahlık

avarice

para hırsı, açgözlülük, tamah

aviary

kuşhane, kafes

avouch

itiraf etmek, iddia etmek, doğrulamak

avow

açıkça söylemek, beyan etmek

badger

porsuk, darlamak, sürekli rahatsız etmek

baleful

kötülük saçan, uğursuz; tehditkar

banal

çok sıradan ve sıkıcı, hiçbir incelik taşımayan

bane

yıkım, felaket

barbarity

Barbarlık,kabalık,gaddarlık,acımasızlık

barren

kurak, verimsiz (= infertile, arid); sonuçsuz

befuddle

kafasını karıştırmak, şaşırtmak, affallamak

belated

gecikmiş, geç kalmış

beleaguer

kuşatmak, etrafını sarmak; rahatsız ermek, sıkıştırmak

belittle

küçültmek, alçaltmak

bemoan

sızlanmak, şikayet etmek, yakınmak

bemused

aklı karışık, şaşkın

beneficial

yararlı, faydalı, iyi gelen

beneficially

faydalı bir şekilde

beneficiary

hak sahibi, yararlanan kimse

benign

zararsız, iyi huylu

bent

bükülmüş, kıvrılmış

bilk

dolandırmak, aldatmak, kandırmak.

blandishment

Yağcılık,dil dökme

bliss

saadet; huzur ve mutluluk

blithe

kaygısız, canlı, neşeli

binary

çift, ikili

boisterous

gürültücü, şamatacı

boorish

kaba, ayı, hödük

bolster

cesaretlendirmek, desteklemek;destek minderi

botany

bitki bilim, botanik

brevity

kısalık,özlülük

brief

kısa ve öz

broach

konuya girmek, ileri sürmek

browbeat

yıldırmak, gözünü korkutmak, baskı kurmak

buttress

desteklemek, kanıtla pekiştirmek; destek yapısı